Açıkçası ilk The Darkness oyununu sadece konsollara çıktığı için deneme fırsatım olmamıştı. Tek bildiğim hikayesi ve internet üzerinden izlediğim birkaç videoydu. Ancak tipik bir FPS’den daha farklı olmasıyla hoşuma gitmişti. İkinci oyunun PC için de yapıldığını duyduğumda mutlu olmuştum. Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan oyunu, “Şöyle bir deneyeyim” dedim. Sonrasında hatırladığım tek şey ise refleks olarak günışığından uzak durmaya çalışmamdı.
Estacado, Jackie Estacado
Hikayemiz ilk oyundan 2 yıl sonrasını konu alıyor. Kahramanımız Jackie Estacado, The Darkness’ın ona sağladığı güçleri kullanarak Franchetti ailesinin başındaki isim olmuş durumda. Bununla birlikte önceki oyunda öldürülen kız arkadaşı Jenny Romano’yu da aklından atabilmiş değil.
Oyun Jackie’nin karanlığın ortasında bir koltukta oturup hayatı ve The Darkness’la ilgili olarak konuşmasıyla başlıyor. Bu sahne oyun süresince karşımıza çıkıyor ve oldukça etkileyici bir görsellik sunuyor. Ardından Jackie’nin bir arabadan çıkıp lüks bir restorana girdiğini görüyoruz. İki çekici sarışınla aynı masaya oturdukdan sonra sarışınlardan birinin vurulmasıyla maceramız başlıyor. İçinde bulunan The Darkness’ı kontrol edemeyen Jackie’nin düşmanlarına korku salan ek uzuvları ortaya çıkıyor.
Soldaki uzvumuzla sağlığımızı doldurmak için düşmanlarımızın kalplerini yiyebiliyorken, sağdaki uzvumuzla ise karşımızdakilere fiziksel zararlar verebiliyoruz. Fiziksel zararlar demişken, oyun bazıları için oldukça vahşi sahneler içeriyor. Örneğin uzuvlarınızla düşmanınızı tutup ortadan ikiye bölebiliyor ya da kafasını koparabiliyorsunuz. Bunları yaparken de “essence” adı verilen puanlardan bonuslar alabiliyorsunuz. Örneğin silahlarınızla bir düşmanı öldürdüğünüzde +10 essence alırken, uzuvlarınızla vahşi bir şekilde öldürdüğünüzde +30 essence alıyorsunuz. Peki “essence” ne işe yarıyor? İşte burada oyuna eklenen RPG öğeleri karşımıza çıkıyor. Genelde RPG oyunlarında karşımıza çıkan yetenek ağacı burada da mevcut.
Yeteneklerimiz farklı dallara ayrılmış. Örneğin bir dalda kullandığımız ateşli silahlarla ilgili özel yetenekler bulunuyorken, bir diğerinde ise The Darkness’ın özellikleriyle ilgili geliştirmeler bulunuyor. Ateşli silahlar dalında daha fazla kurşun alan şarjörler ve hızlı doldurma gibi özellikler bulunuyor. Bir diğer dalda ise kalp yedikten sonra daha fazla sağlık arttırımı, kalp yedikten sonra daha fazla fiziksel zarar verebilme, özel Darkness zırhı gibi yetenekler mevcut. Bir diğer dal olan Execution (İdam) dalında ise uzuvlarınızla yaptığınız öldürme hareketleriyle verilen ekstraları belirleyebiliyorsunuz. Oyunu bitirdiğinizde bile tüm özellikleri açmış olmuyorsunuz. Ancak ilerlerken karşılaşacağınız Relic’leri (Kutsal Emanet) toplayarak +300 essence puanı kazanabiliyoruz. Böylelikle bazı yetenekleri daha hızlıca almamız mümkün.
Şarjör de lazım
The Darkness 2’de silahlar bir FPS oyununda olması gerektiği kadar çeşitli. Pompalı tüfeklerden, Desert Eagle gibi güçlü tabancalara, hafif makinalı silahlardan AK-47 gibi makinalı tüfeklere kadar geniş bir seçenek var. Ayrıca etrafta bulunan boru, sandalye, tüp gibi eşyaları da uzuvlarınızla düşmanlara fırlatarak çeşitli şekillerde ölmelerini sağlayabilirsiniz (En sevdiğim pervane fırlatarak ikiye bölmek) Araç kapılarını sökerek hem kendiniz için fırlatılabilecek bir eşya, hem de kalkan olarak kullanmanız da mümkün.
The Darkness 2’de silahlar bir FPS oyununda olması gerektiği kadar çeşitli. Pompalı tüfeklerden, Desert Eagle gibi güçlü tabancalara, hafif makinalı silahlardan AK-47 gibi makinalı tüfeklere kadar geniş bir seçenek var. Ayrıca etrafta bulunan boru, sandalye, tüp gibi eşyaları da uzuvlarınızla düşmanlara fırlatarak çeşitli şekillerde ölmelerini sağlayabilirsiniz (En sevdiğim pervane fırlatarak ikiye bölmek) Araç kapılarını sökerek hem kendiniz için fırlatılabilecek bir eşya, hem de kalkan olarak kullanmanız da mümkün.
The Darkness, isminden de anlaşılacağı gibi ışıklı ortamlarda yaşayamıyor. Bu yüzden etraftaki ışık kaynaklarını yoketmeniz gerekiyor. Bu yüzden bazı düşmanlarınız size karşı kuvvetli ışıklar kullanabiliyorlar. Bu gibi durumlarda sadece silahlarınıza güvenmeniz gerekiyor. Bazı kısımlarda ise yanınızda gezip size hem yardım edip hem de yol gösteren Darkling’e güvenmelisiniz. Sizi durmadan “Monkey” diye çağıran ve asıl kendisi maymuna benzeyen Darkling’i bazı bölümlerde ise siz kontrol ediyorsunuz. Böylelikle oynanışa da farklı bir bakış açısı kazandırılmış.
Peki ya teknik?
Genel olarak oynanış dinamiklerinden bahsettik. Biraz da teknik açıdan oyuna bakalım. Grafikler üst düzey olmasa da sunum açısından güzel. Kaplamalarda kullanılan cel-shading tekniğiyle The Darkness 2, kaynağını aldığı çizgi roman görünüşüne yakın. Bu da her karakterin kendine has duruşu ve hareketleri olmasını sağlıyor. Genel olarak renkli bir dünyadayız. Ancak karanlıkta ilerlemek durumunda olduğumuz için renk yelpazesi de buna göre seçilmiş. Yeni bir oyun olmasına rağmen düşük sistemlerde bile rahat çalışacağından emin olabilirsiniz.
The Darkness 2’nin vurucu noktalarından biri de sesler. The Darkness’ı ünlü Faith No More grubundan Mike Patton seslendiriyor. Jackie Estacado’yu ise Brian Bloom seslendirmiş. Seslendirmeler oldukça başarılı. Hatta ofiste durmadan The Darkness gibi “Jackieeeee!” diye diye gezer oldum. Müziklerde pek ünlü isimler görünmese de hikayeyi oldukça iyi götürüyor. Kesinlikle müzik ve seslendirmeler açısından The Darkness 2 işi götürmüş.
Gelelim çoklu oyuncu moduna. Çoklu oyuncu modu aslında hikayeyi biraz daha genişletiyor. İster kendiniz ister arkadaşlarınızla birlikte Jackie’nin görev verdiği adamların kılığına bürünüyor ve ana hikayede görmediğiniz bazı kısımları görebiliyorsunuz. Vendetta adı verilen bu bölüm genelde silahlar üzerine odaklanmış.
Oyunu bitirdikten sonra da New Game+ seçeneğiyle yeteneklerinizi kaybetmeden tüm relic ve yetenekleri almak için baştan sonra oyunu oynayabiliyorsunuz. Ana hikayenin oldukça kısa sürdüğünü de söylemeden geçemeyeceğim.
Son sözler
The Darkness 2, FPS türüne büyük bir yenilik getirmiyor. Uzuvlar, çift elle silah kullanımı, eşyalarla düşmanlarınızı öldürmek ve yetenek ağacı, oynanışa zenginlik katan öğeler. Ancak The Darkness 2’nin asıl vurucu noktası hikaye ve hikaye anlatımı. Seslendirmelerin bu anlatımda büyük bir yeri var, ancak görsellerin de etkisini yoksayamayız. Özellikle akıl hastanesi ve en sonda karşınıza çıkacak olan cehennem bölümleri, tasarım olarak farklı bir hava katmış. Akıl hastanesi bölümünde bile uzun bir süre geçirip bütün dialogları dinleyeceğinize bahse girerim.
The Darkness 2 bir klasik değil, ancak arşivinizde olması gereken bir oyun.
Minimum:
- İşletim Sistemi: Windows XP/Vista/7
- İşlemci: Intel Core 2 @ 2GHz / AMD Athlon 64 X2 4200+
- Bellek: 1.5GB RAM
- Boş Alan: 10GB
- Ekran Kartı: 256MB Nvidia GeForce 8600 / ATI Radeon HD 2600
- İşletim Sistemi: Windows XP/Vista/7
- İşlemci: 2.4 GHz quad-core
- Bellek: 2GB RAM
- Boş Alan: 10GB
- Ekran Kartı: 512+MB Nvidia GeForce 9800 GTX
Görüntüler üniversite zamanında oynadığım bir oyuna çok benziyor. Adını çıkaramadım ve işin kötüsü aklıma takıldı. Uyku tutmayacak şimdi. Oyuna gelirsek 10 üzerinden kaç verirsiniz? 8 üzeriyse oynanabilir sanki?